29 Ağustos 2014 Cuma

VERY VERY BLUEBERRY

Ne vakittir uzak kalmışım blogdan. Sebebi bilinmez, bilinse de söylenmez. Geri dönme zamanı gelmiş.
Geçenlerde Işık'la dağlara çıkıp ruhumuzu tazelerken, biz diyelim 2500, siz deyin 3000 m. yükseklikte bir yabanmersini tarlasına düştük.
Havamız muhteşem, keyfimiz yerinde.Bir yanda güneş, bir yanda bulutların dansı...

Bu mevsimde, dağlarda yabanmersinlerinin, frambuazların, böğürtlenlerin çoşmuş olacağını tahmin ettiğimizden, yanımıza topladıklarımızı koymak için, aşağıdaki yayladan bulduğumuz plastik sütaş yoğurt kaplarını iyiki almışız : )
Koca dağın yamaçlarına yayılmış meyveler o kadar çok ve o kadar güzel görünüyorlardı ki, hangisini yesek hangisini toplasak diye sarhoş olduk.
Bir an tepemizde beliren kapkara bulutlardan boşalan yağmur bile bizi durduramadı.
Kaplar tıka basa doldu, bizde yabanmersinine doyduk.
Yaklaşık 15 dakika kadar yağan yağmurdan sonra harika bir günbatımında, dağlardan aşağı süzüldük.
Tıpkı kuşlar gibi.
Bugün, bu en kıymetli, en vahşi güzelim meyvelerden reçeller, likörler yapıldı, tadına bakıldı.
Böyle bir tat yok :)))